Hasan Aksoy Türkiye tarihinin en büyük krizi ile karşı karşıyayız
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri böyle bir ekonomik
buhran , gelir dengesi adaletsiziği ve
piyasa belirsizliğine şahit olmadı. Akp
20 yıllık iktidarı boyunca 100 yılın birikimlerini satıp savarken bir taraftan
da önceki iktidarların başarısızlıkları üzerinden algı yarattı. Sanki
kendilerinden önce üzerimize giyecek kıyafet bile bulamayan , şehirlerde köylerde değil de mağaralarda yaşayan bir ülkeymişiz ve onlar gelince
medeniyeti görmüşüz gibi lanse ettiler Buzdolabı
televizyon , telefon araba uçak tren vb günlük hayatın temel ihtiyaçlarının bu
ülkede olmadığı ve halkın akp iktidarına şükretmesi gerektiği yönünde bir algı
ile ve dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olacağız yalanı ile bir dönem halkımızı
kandırmayı da başardılar
İyi parti olarak kurulduğumuz günden beri liyakatlı ekonomi kadrolarımız ile yatırımlara değil ballı ihalelere ,
garanti sözleşmelere karşı olduğumuzu ve söylenen ekonomik tablonun hiç de böyle olmadığını bu basiretsiz savurgan ve beceriksiz yönetim
eli ile ülkenin uçuruma sürüklendiğini ,
değil ilk on ekonomi böyle giderse 30 lu 40 lı sıralarda yer bulamayan bir ülke olacağımızı Osmanlını son döneminde yaşananlardan daha beter bir
ekonomik tablonun bizleri beklediğini iddia ettik. Gerçeklerin acı da olsa er
ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır ve maalesef bugün acı gerçeklerle
yüz yüzeyiz Alım gücü her geçen gün
iyice yok olan, bir gün önce zamlı gördüğü etikete bile şükreder hale gelen,
yaptığı hesap market içinde gezerken bile şaşan ve kasaya geldiğinde aldığına
yetmeyen halkı görün dedik
En büyük maliyet
kalemlerindeki artışlar ortalama yıllık
yüzde 350 seviyesine ulaşmış iken
diğer tüm ihtiyaç kalemlerinin bundan etkilenmemesi ve maliyetlerin artmaması
mümkün mü diye sorduk her seferinde olduğu gibi pembe tablolar ve
parlayan gözler yalanını dinledik ?
Tüm suçu dış güçlere , pandemiye bağlamak en kolay iş . Ama
ne yazık ki şuan Türkiye de ortaya çıkan tablonun bu mazeretlerle uzaktan
yakından ilgisi yok. Tek sorun iş bilmez , liyakatsiz ve sadece dalkavukluk
yaparak mevzi korumaya çalışan kadroları işbaşında tutan ve ekonomi gibi ciddi bir konuda hiç ehil
olmadan kitap yazdığını iddia etme cüretini gösterenlerdir Eşdeğerlerinin beş
katı fiyatlarla yandaş mütahhitlere
adrese teslim ballı ihaleler vererek
ülkenin kaynakları gereksiz yatırımlara harcayarak ,üretim değil de
tüketime dönük bir model benimseyerek kalkınma olmaz bunun adı olsa olsa
kandırma ekonomisi olur .
Benzine son bir yılda
yüzde 224, yıl başından bu yana ise yüzde 103 oranında zam geldi. Motorine ise son bir yılda yüzde 239 zam gelirken, yıl
başından bu yana gelen zam oranı yüzde 113 oldu. Yüzde 96 dışa bağımlı enerji
sektöründe yapılan zamlar ile son bir yılda sanayide kullanılan
doğalgaza yüzde 601, konutta kullanılan doğalgaza da yüzde 146 arttı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ekonomik olarak en buhranlı
dönemlerinde bile böylesi fiyat artışları olmadı ve o tarihlerde bunun üçte bir
oranındaki enflasyon rakamları karşısında hükümetler devrildi Oysaki bu iktidar
yaklaşık bir yıl önce '320 milyar
metreküp doğalgaz bulduk’ müjdesi vermiş
ve halka sudan ucuz ısınma vadetmişti Yerli uçak yerli araba üretiyoruz ucuz
ulaşım için büyük projelerimiz var derken
2. El araç fiyatları bile yanına yaklaşılamaz halde Artık zam haberi duymadığımız bir haber
kuşağı yok son bir yılda sadece doğalgaza
13 kere, elektriğe 12 kere zam geldi akaryakıt için konuşmaya bile gerek yok . bir
depoyu aynı fiyattan iki kere doldurma şansı sıfır ve hatta ikinci kez
doldurmak isteyen vatandaş arada iki üç zam görmüş oluyor Böyle bir tabloda başta sanayici olmak üzere esnaf çiftçi küçük
ölçekli imalatçılar kontak açmaya elektrik düğmesine yaklaşmaya korkar oldu sabit
gelirliler için durum daha da vahim . en son açıklanan ek gösterge artışları uygulamaya geçene
kadar enflasyon daha fazlasını yok edecek Emeklinin bir yıl
öncesine göre alım gücü ortalama yüzde 70 düşmüş
Ama artık halktan iyice kopan iktidar sahipleri tüm bunlar
yaşanırken kendi açıkladıkları tasarruf
tedbirlerini bile hiçbir yerde
uygulamayan ve şikayet eden sorulan
sorulara halka alaycı cevaplar veren bir haldeler . Halkın içine çıkmayanlar
bilemez ama vatandaş bu iktidardan
umudunu iyice kaybetmiş ve artık şunu biliyor ; İYİ PARTİ özellikle
ekonomi kurmayları ile bu sorunu çözer ve adil eşit bir gelir dağılımı tesis
ederek halkın refahını yükseltir . Her geçen gün güçlenen yapımızla bu ülkeyi
yönetecek kadrolarımızla bu çaresizliği çözmek için geliyoruz İyi
Parti kadroları farklı konularda uzman
yöneticileri ile nasıl bir Türkiye inşaa edeceğinin çalışmalarını yapıyor ve İl
İl İlçe İlçe öncelikle teşkilat
mensuplarına bilgilendirme toplantıları düzenliyor . Samsun İl Başkanlığının ev
sahipliğinde çevre illerinde katılımı önemli toplantılar düzenledik . Bizim
inancımız tam biz çözeriz
AZ KALDI