Samsun
köylüsü AKP’nin ipoteği altında kıvranıyor.
Samsun’un 17 ilçesindeki tarım arazilerinde 142 bin 534
tapunun borç nedeniyle ipotek altında bulunduğunu söyleyen CHP Samsun İl
Başkanı Fatih Türkel, “Son 20 yılda Türkiye’deki çiftçi sayısını 1 milyon 121
binden 530 bine düşüren AKP hükümeti çarşı pazardaki yangına suçlu arayacağına
kendisine baksın. Dağı taşı ekin, maliyetleri düşünmeyin demeyle dağ taş
ekilmiyor. Sadece Bafra’da 30 binden fazla, Çarşamba’da 15 binden fazla tarım
arazisi ipotekli. Ekmek fiyatına bakarsanız, ne demek istediğimi anlarsınız”
dedi
SAMSUN – AKP iktidarının tarımdaki 20 yıllık
bilançosunu resmi rakamlarla anlatan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Samsun İl
Başkanı Fatih Türkel, “Sanki yapılanlar tarımı bitirmek için seçilmiş hamleler
gibi. ‘Dağı taşı ekin, bir karış boş yer bırakmayın’ diyenler samimi ise önce
çiftçinin içinde bulunduğu duruma bakmalı. Öyle, ‘Ekin’ demeyle olmuyor” diye
konuştu.
Samsun
köylüsünün içinde bulunduğu şartları devletin resmi kurumlarının rakamlarıyla
anlatan Türkel, “Kentimizin ve Karadeniz’in en verimli ovalarına sahip Bafra ve
Çarşamba’da 46 bine yakın tarım arazisi tapusunun ipotekli olduğunu görüyoruz.
Beceriksizlikleri nedeniyle üretim maliyetleri altından kalkılamayacak hale
geldi. Üretici bu yıl da para kazanamazsa ipotekli tapular bankalara geçecek.
Kasada ithalat yapacak para da kalmadığına göre, seneye kendiniz ekersiniz
artık” diyerek hükümeti eleştirdi.
Salıpazarı’nın yüzde 23’ü ipotekli
İpotekli tarım arazilerinin, ilçelerdeki toplam tarım
alanlarına olan oranını da açıklayan İl Başkanı Türkel, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Salıpazarı’ndaki toplam tarım arazilerinin yüzde 23’ü, Çarşamba’da
yüzde 18’i, Ayvacık ve Tekkeköy’de yüzde 17’si, Terme, Vezirköprü ve Bafra’da
yüzde 12’si, Asarcık ve Canik’te yüzde 10’u, Havza ve Atakum’da yüzde 8’i,
Alaçam ve Yakakent’de yüzde 7’si ipotek altında. ‘Samsun’da her şey yolunda
gidiyor’ diyen arkadaşlarımız mazeret üreteceğine çözüme odaklansınlar.”
Köylü 2.5 liraya
sattığı buğdayı 5 liraya üretecek
Samsun çiftçisiyle ile ilgili kara tablonun ülkenin tamamında
aynı olduğunu, çünkü hükümetin köylüsünü desteklemek yerine ithalat yaparak
başka ülkeleri desteklemeyi tercih ettiğini sözlerine ekleyen FatihTürkel,
“Bugün Türk çiftçisinin bankalara 177.3
milyar TL, Tarım Kredi Kooperatifi’ne 11 milyar lira ve piyasaya 40 milyar lira
olmak üzere toplamda 228.3 milyar lira borcu var. Geçen yıl iç piyasadan
buğdayı 2.5 TL’ye alan TMO, daha sonra yurt dışından 6.5 liraya buğday aldı. Kilo
başına 2.5 liraya buğdayını satan çiftçi, o paranın üzerine bir o kadar daha
koyacak ve bu sene üretim yapacak. Bu sene satacağı fiyatın üzerine ertesi yıl
bir o kadar daha ekleyecek yine ekim yapacak. Sizce bu sürdürülebilir bir durum
mu?” diye sordu.
Ekmeği 15 lira yapan yanlışlar
Bu kısır döngünün Recep Tayyip
Erdoğan’ın tek yetkili döneme başladığı 2018 yılında kilosu 4.4 lira olan
ekmeğin bugün 15 liraya çıktığını dile getiren Türkel, şunları söyledi: “2003
yılında 93 milyon hektar olan buğday ekim alanları 2021 yılında 67 milyon
hektara düştü. Yine 2013 yılında sadece 1 milyon 116 bin ton buğday ithal
edilirken 2021’de ithalat 8 milyon tonu geçti. İşte bu tablo çiftçiyi bitirdi.
İşte bu tablo memuru, işçiyi, emekliyi evine ekmek alamaz duruma düşürdü. Sonra
da suçu savaşa atıyorlar.”
CHP ÇİFTÇİNİN MAZOTUNDAN VERGİ ALMAYACAK
Türkiye’yi hallaç pamuğu gibi
dağıtan AKP iktidarının son günlerini yaşadığını ve CHP’nin iktidara emin
adımlarla yürüdüğünü söyleyen Türkel, tarımda atacakları önemli adımları şöyle
sıraladı:
•
Çiftçiye en az milli gelirin yüzde 1’i kadar destek
verilecek. Bugüne kadar ödenmeyen paralarını çiftçiye vereceğiz.
•
Kredi, su ve elektrik borçlarının faizi silinecek, kalan
ana para taksitlere bölünecek.
•
Tarımsal üretimde mazottan vergi alınmayacak.
•
Ürün taban fiyatları bir yıl önceden açıklanacak.
•
Hububat, yağlı tohumlar, baklagiller gibi bazı ürünlere
alım garantisi verilecek.
•
Sulama faturası hasattan sonra ödenecek.
•
Tarım desteklerine haciz konulamayacak. Borcundan dolayı
çiftçiye üretim için gerekli traktör gibi hiçbir tarım aracı haczedilemeyecek.
•
Dahilde işleme rejimi kapsamı dışında, hasat döneminde
olan ürünlerin ithalatını yasaklayacağız.
•
Tarım alanları mutlaka korunacak. Tarlalarda ürün yerine
gökdelenler ve konutlar yükselmeyecek.