sağ popup reklamı1
sol popup reklamı 1
Tepe Reklamı2
Tepe Reklamı1
Tepe Reklamı3
tepe reklam2
tepe reklam 3
Tepe Reklamı 2
tepe reklam 1

mülteci kadınlar



Eklenme Tarihi: 09/10/2018

Güzel bir Salı gününden merhaba;

Her gün kendine göre özel ve güzeldir. Başımıza gün içeresinde iyi ve kötü haller durumlar gelebilir. Ancak her şey zıddı ile güzeldir. Allah’ın katında abes bir şey yoktur. Yaşadıklarımız gördüklerimiz bize ya derstir, ya derecemizi yükseltir ya da bir günahımızın af olmasına sebep olabilir ya da sabır gösterdiğimizde mükâfatı büyük olur. Bu yüzden hayatımızda ne yaşarsak yaşayalım ona ibret gözü ile bakalım ve burada neyi öğrenmem gerekiyor iyi düşünelim.

Dün doktor işim olduğu için dışarı çıkmak zorundaydım. Tanıdık taksicimiz sağ olsun geldi ve beni hastaneye götürdü. İşlerim bittikten sonra iyi gelir düşüncesi ile yürümeye başladım. Bu yürüyüş esnasında hastanenin yola bakan tarafında ayrı ayrı yerlerde dilenen ve yanında çocukları olan hallerinden Suriyeli olduğu anlaşılan kadınlar gördüm.  Çocukların ellerinde ekmek karınlarını doyurmaya çalışıyorlardı. Bunları her gördüğümde çok üzülüyorum. Şahsen ben onların yerinde olmak istemem. Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin. Hele bir kadın olarak başka bir kadının karnını ve çocuklarını doyurmak için sağda solda el açıp dilenmesini asla içselleştiremiyorum ve yok mu bunun bir çaresi diyorum. Bir kadın dilenecek duruma düşürülmüş ise onun başına gelecek her türlü zarar ve kirlenmelerden her birimizin sorumlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü sokaklar her türlü kötülüğün kol gezdiği yerler değil mi? Kaldı ki duyduğum hikâyelerden aile içinde bile insanda ahlak ve insani özellikler yoksa kadına ve çocuğa her türlü zulüm reva görülüyor ve toplumda bir sürü hasta ruhlu insanın çoğalmasına sebep oluyor diye düşünüyorum. Öyleyse ne yapmalı, ne yapıla bilinir diye düşünmeden edemedim.

Ben bir kadınsam ve korunmak kollanmak; özgürce hiçbir zarar görmeden istiyorsam elbette onlar da ister. Ben bir kadınsam ve zulüm görmek istemiyorsam onlarda görmek istemez. Ben başkalarının beni sömürü aracı görmesini istemiyorsam o da istemez. Toplum olarak ne kadar olarak bozulduğumuzu  ama bütün bunlardan sıyrılmamız için kendime de görev düştüğünün bilincindeyim. Devletin sokaklarda dilenen ve bunu haksız bir kazanç haline getirenlere sivil polisleri ile engel olması gerekmez mi? Onları takibe alarak eğer ihtiyaçları varsa kadın sığınma evlerine yatırması gerekmez mi? Çünkü her ziyan olmuş kadın ve çocuk bu topluma yine zarar, ziyan olarak hastalık ve ceza olarak geri dönecektir. Yurt dışından savaştan kaçarak ülkemize sığınan bu insanların toplumla bütünleşmiş olması isteniyorsa bunu sağlamanın birçok yolundan biri de sahip çıkarken bilinçli ve yerli halka zarar vermeden olması gerekmez mi?

Ülkemize sığınmış bu insanların sağlıklı olarak ya topluma kazandırılması için elimizden geleni yapmalıyız ya da ülkelerine bir an önce geri gitmelerini sağlamalıyız. Çünkü öbür türlü insan ziyan lığından geçilmez. Özellikle hırsız, yolsuz, fuhuştan para kazanan bir sürü insana yol açmış olunur. Bu toplum için kalitesiz insan sayısını çoğaltır. Sorunları büyütür ve aşılmaz önü alınmaz birçok beklenmedik derin yaralara istemeden yol açar.

Bunun için acilen çözümler üretmeliyiz. Bunun herkes farkında olsa da herkes birbirinden beklerse çözüm üretmek çok zor olur. Birlikte hareket etmek zorlukları daha kolay aşmada her zaman en iyi yöntemdir. Elbette bilinçli olmak ve geleceğe dönük sağlam planlar yapmak ve bu konuyu bir an önce önemsemek kaydı ile…